3 Ekim 2009 Cumartesi
dublörün dilemması yahut murat menteş oyunculuğu
nuh tufan
ferruh ferman
ibrahim kurban
dilara dilemma
habip habo
pembe panter
umur samaz
su samaz
tüm kahramanların suçlu, tüm suçluların maskeli olduğu bir roman düşünün. işte bu dublörün dilemması.
herkes birbirinin deresinde yıkanıyor sanki kendini aklamak için. tümü bir uyum ve uyumsuzluk içinde.. "ya, bu kitabın konusu ne ki?" diyenlere verecek adamakıllı bir cevabım yok. çünkü herkes herkesin yerinde ve herkes aslında hiç kimse. biliyorum birazcık kafanız karıştı. ama gün gelir de bu kitabı elinize alır, okumaya başlarsınız ne demek istediğim karanlıkta gözünüze tutulan bir spot ışığı kadar net gelicek size.
romanın başı olmadığı gibi bir sonu yok. "yazar, çıldırmış olmalı!" güp diye hikayenin içinde, nuh tufan'ın zihninde buluyorsunuz kendinizi. ve hiç şüphe yok; bu çok eğlenceli bir şey. içinden -içinizden- borges geçiyor, "çöplük" fikrini düşünüyorsunuz, iran'dan gelmiş halıları, şu fani hayatta başınıza gelebilecek "kötü" olayların olasılık hesaplarını, bir erkeğin hayatındaki "en"li cümleleri okuyorsunuz. ve evet gülümsüyorsunuz.
evliliğin küf kokan sıradanlığı çıkıyor karşınıza ve ilk aşkın insanı bulutlara taşıyan o pembe mutluluğu.. bir albino saflığıyla, boğazına kadar boka batmış bir adamın hikayesi bu. ve sandığınızdan, benim anlatmaya çalıştığımdan, duyduğunuzdan çok çok daha iyi.
yazara selam ederek, okuyun, okutun diyorum. noktayı koyuyorum.
bi yanlışım varsa affetsin murat abi!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder