30 Ağustos 2011 Salı

Yara, Balık ve Bayram




Sağ elimin orta parmağının eklem yerinde üç ya da dört santimlik bir kesik. Minik bir yara. İz olması için çok yolu var daha ey insan! İçi kurumuş kan, dışı kırmızı ve şiş. Turuncu ojeye yakışmayan ama güzel bir yara. Anısı var, her büktüğümde acısı da.

"Eline ne oldu?" diye sorsaydı annem, her şeyi anlatırdım. "Bira açmaya çalıştım, hem de çakmakla" derdim. "Başardım ama anne! O an, onun da kendimin de hayatını kurtardım. Ben kurtardım hem de. O kısacık gecede ben kahramandım anne!" deyiverirdim. Gülümserdim.

"Eline ne oldu?" diye sorsaydı annem, her şeyi anlatırdım. Hastane kokusundan nefret etme sebebimi, geceleri neden uyuyamadığımı, sinirli hallerimi, balıkları neden bu kadar çok sevdiğimi, kız çocuklarının yüzüne bakamayışımı, erkek çocuklarına neden bir türlü dokunamadığımı, uyuduğum ender anlarda terör saldırısı gibi uykumu gasp eden kabusları, son günlerde kahveden tat alamayışımı, iştahla yemek yiyen herkesten tiksiniyor oluşumu, mütemadiyen susuşumu bir sigara yakar anlatırdım.

Annem hiçbir şey sormadı ey insan! Ben de hiçbir şey anlatmadım. "Yarın bayram Nosta," dedi, "beyaz elbiseni giy." Yarının bayram olduğunu iddia eden birtakım insanlar var. Onlara güvenme sevgili okur!

27 Ağustos 2011 Cumartesi

İnsan



Çünkü kimseyi sevmiyorsun. Hiçbir zaman kendini bırakmıyorsun. Hiçbir zaman burada "biz"lerle değilsin. Hiçbir zaman konuşmalarımıza, sofradaki vasat sohbetlerimize katılmıyorsun. Çünkü şefkatli değilsin, çünkü hep susuyorsun ve bu suskunluğunda aşağılamaya benzer birşey var.

Çünkü "korktum" demeye korkuyorsun. Çünkü sarhoş olduğunda unutamayacağın şeyler yaptın. İzlediğim filmlerin mutlu bitmesini istediğimi biliyorsun. Çünkü son'un sıradanlığına inandırdın kendini. Çünkü sigara içmek sıradan bir eylem. Sağlıklı ölmek en güzeli.

Dünya hepimizi taşıyabilecek kadar büyük değil. Çünkü sen en çok kuzey ülkelerini seviyorsun. Sıcak olmak, gülümsemeyi gerektiriyor ve sabretmeyi. Sen sabretmeyi hep tahammül etmekle karıştırıyorsun. Tıpkı geçmişin sahiden geçebileceğine inanıyor olman gibi. Çünkü........



12 Ağustos 2011 Cuma

Cafe nosta

"Biz burada kahveyi gece kadar siyah, günah kadar tatlı içeriz."
Neil Gaiman / Amerikan Tanrıları


Prozac etkili mutluluğum tavan yaptı. Sevinç çığlıkları attım! Geceyarıları kurduğum hayallere sadece yastığım eşlik ediyor sanırdım. Öyle değilmiş. Yüzünü görmediğim, sesini duymadığım biri varmış meğer. Tutmuş benim hayalimi sahiplenmiş, umutsuzluğa endeksli bir düşü "gerçek" yapmış.

İstanbul'un bilmemhangi semti'nde nosta diye bir cafe. Yolumuz düşsün, kahkahalar atarak ve gördüklerimize inanmış olmanın huzuruyla birer kaffe içelim, kitap karıştıralım, hatta uzuun uzun dalıp gidelim o bembeyaz boşluğa.

Hayalperest olduğumu iddia edenlere hep söylüyorum,
Algıda seçici falan değilim, kendimi milyonlarca defa klonlayıp ağaçların arasına, taşların arkasına bıraktım. Hepsi bu.

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Derin Düşünce No: 8 / Kısa Kısa


  • Şu yukarıda gördüğün fotoğraf cennet mi bilmem ama, "benim" cennetim olduğu muhakkak. Rengarenk çiçeklerden yapılmış dev baykuşlar. Alabildiğine yeşil bir gök.
  • Tebdil-i mekânda ferahlık varmış sahiden. Yeni oda, çivi izi olmayan, sütlü kaffe duvarlar, başka telaşlar, farklı umutlar, kapanan defterler, adli sicil kayıtları. Söyle okur, yaşıyor olmak nedir?
  • Hayal kırıklığının ete kemiğe bürünmüş hali: Teoman müziği bıraktı. Rüyama girdi geçen gece, kulağıma fısıldadı, roman yazıyormuş. Bence bu adamı ciddiye al!
  • Geçen yaz bu zamanlar ne yaptığımı düşünmek istemiyorum.
  • Son zamanların en büyük keşfi, sabahları şarkı, geceleri müzik dinleniyormuş. Bunu da öğrendik.
  • Emin olduğum bi'çok şeyden memnun değilim.
  • "Kokladıklarıdır dünyası / limon kolonyası, lavanta / hepsi uçucu.." diyor Ortaçgil.
  • Küfür ederek sevdiğim insanlar benim için değerlidir.
  • Yıldızları görebildiğimiz için bu kadar kibirliyiz?
  • The Tree of Life, Another Earth, The Ides of March ve Like Crazy'i izlediğim gün, bugünden çok daha mutlu olucam.
  • Sigara içmek, insanı rahatlatan ve zararsız bir eylemdir. 
  • "Sudan ıslak bir şey görmek istiyorsan bana bak" dedi. "Anlamadım" dedim. "Aşığım" dedi. "Geçer" dedim. "Anlamıyorsun" dedi. Geçer halbuki.
  • Cam, hayâl ve insan kalbi aynı maddeden yapılmış olmalı.
  • Uç noktalar ve tuhaflıklar, trajediler, komediler, gerçek trajediler. Çocuksu, insani, hayvani acılar.
  • Hadi bi kaffe yapalım, yeni bi kitaba başlayalım. Avunalım, mucize satın alalım. Anlarsın ya! 
Related Posts with Thumbnails