böylesi bir blog niye vardır? gerekli midir? söz konusu yazmak olacağına göre ve bunu her yerde yapan milyonlarca birey olduğuna göre, bu yığına artı bir olarak katılmak niyedir? ego tatmini mi? neler bildiğimizi ukalaca göstermenin (üstelik bu kadar az şey bilirken ve milyonlarca blog içerisinde buraya yolu düşenlerin sayısının pek az olduğunun da bilincindeyken) bir şekli mi?
yukarıdaki sorular başlamadan önce bende yer etmiş olan bir takım olumsuzlamaları içeriyor sadece. ama, madem ki başladık, yere saçılan milyonlarca buğday tanesinden sadece birisi olduğumuzu ve bu anlamdaki zavallılığımızı madem ki kabul ettik, o halde bu buğday tanesinden bir başak oluşma ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir.
aynılaşmaya dayalı bir kültür ortamında, farklılaşmaları göstermek; sanırım yegane amaç bu olacak; kah kısa bir çıkmayla, kah bir görüntü ya da ses kaydıyla.
başlayalım o halde,
"düşünceliydik. dinginlik içinde boşluğa bakmaktan başka bir şey çekmiyordu canımız.."
2 yorum:
İlk paragraf,aklımdan geçenlerin yansıması olmuş desem şişirilmemiş gerçek olur.Henüz başak olma umudu sendeki kadar yer etmediği için bende,denemelerin ardından uygun anın gelmesini beklemeye karar verdim.Bir bakalım yazılarına,ne kadar gerçekleştirmişsin bahsettiklerini.Ara sıra,senin de dediğin gibi,ahkam keseceğim buradan.Yazılarında olan ve olmayan noksanlıkları değil,bende oluşuveren fikirleri yazarım muhtemelen.Geç bir "hayırlı olsun" yazısı oldu bu.Ve de uzun...Eh ben o halde okuyayım seni biraz.
hoş geldin.. lakin ben değilim bu yazının sahibi. nerde peki, dersen. bilmem. görebileceğim kadar yakınlarımda değil artık.
hevesle başladığımız her işi, yalnız bitiriyorum ben. ama sen yaz yine de, şikayet et, eleştir, kız. okuyorum ben. zevkle..
Yorum Gönder