13 Eylül 2010 Pazartesi

"evet dostum, dünya çok hakarete uğradı, ama burada değil!"


Elio Vittori'nin bugünlerde o kırmızı- beyaz tasarımına öldüğüm helikopter yayınları tarafından tekrar basılan kitabı, sicilya konuşmaları. öyle net bir kitap ki, adıyla müsemma.

kahramanımız onbeş yıldır görmediği babasından annesini terk ettiği ve oğullarından annelerine sahip çıkmalarını isteyen bir telgraf alır. bunun üzerine aniden kendini sicilya'ya giden bir trende bulur. ve olaylar gelişir.... diye bir cümle kuramayacağım. aslına bakarsanız olay yok.

birbirini onbeş yıldır görmeyen anne - oğul, hayat, kadınlar, aşk, evlilik, insan olmak üzerine uzun bir sohbete dalarlar. ara sıra bu garip sohbete dahil olan insanlar ve rüyalar vardır. ve vittori öyle güzel, öylesine hüzünlü bir son yazmış ki, derin bir nefes alıp en baştan tekrar okumaya başlayası geliyor insanın.

"...gördüğüm gerçekten kadındı! insan dünyadaki kötülükleri, acıyı, umutsuzluğu bilmez yedi yaşında; insanı soyut öfke nöbetleri tutmaz; ama kadını tanır. hiç bir erkek kadını yedi yaşındayken ya da daha küçükken tanıdığı gibi tanıyamaz. o yaşlarda kadın insanın gözünde ne bir avuntu, ne bir zevk kaynağı, ne de bir oyuncaktır. dünyanın gerçekliğidir kadın; ölümsüzdür."

romanın sonuna vittori'nin kondurduğu bir not var. yazmasam olmazdı.
"her türlü şüphe ve yanlış anlaşılmayı önlemek için, bu KONUŞMA baş kişisinin kendi hayatımdan alınmadığını, onu çevreleyen ve ona refekat eden Sicilya olduğunu söyleyerek okuru uyarırım; ancak, Sicilya adı kulağıma, İran ya da Venezuella'dan daha hoş geliyor. hem, bütün müsvetteler bir şişe içinde bulunmuş da olabilir."

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails