16 Mayıs 2011 Pazartesi

Lautréamont ile Hasbıhal

"Ne kadar kitabınız varsa, o kadar yalnızsınız" diyordu şimdi adını hatırlamadığım bir yazar. Sık sık bu cümle geliyor aklıma, "kitaplarımız"a bakıyorum. Yalnızlığımıza bakıyorum. Su içer gibi okuyorum onları, sanki çok susamışım da tek çare onlarmış gibi. Yaraya merhem, geceye ışık, bana dostlarmış gibi. Veda zamanı yakınlaştıkça, ayrılmak zor geliyor. Acı. Yakında "Kelimeler ve Şeyler"i kucağıma alıp, okşarken bulabileceğimden korkuyorum kendimi. Kafayı yemek böyle bi'şey olsa gerek. Kısmet.

Lautréamont okumaya  başladığımı söyledim burdaki "beyaz yakalı"lardan birine. Lautréamont'un bir çeşit zehirli mantar ya da bir tür fasulye olduğunu düşündürdü bana. Yüzüme baktı ve tebessüm etti. İçinden söylediklerini duydum ama ben. "Yalnızsın" dedi, "Buna alış" dedi.

Aç kalacağımızı bile bile para denkleştirir kitap alırdık biz. Sonra gider bi yere oturur, arka kapak yazılarını teker teker okur, fiyat etiketlerini sökerdik tırnaklarımızla. Gülerdik, sen illa ki alıntıları gösterirdin bana. Ben dudak bükerdim. "İki çay söylemiştik orda, biri açık / keşke yalnız bunun için sevseydim beni."





"Uyanma hünsa; uyanma daha. Niçin inanmak istemiyorsun bana? Uyu, hep uyu. Sen mutluluğun çılgınca umudunun peşindeyken göğsün havayla şişsin, izin veriyorum buna; ama açma gözlerini. Ah, açma gözlerini! Seni bu durumda bırakıp gitmek istiyorum, uykudan uyanışına tanık olmamak için. Belki bir gün kalın bir kitabın tutkulu sayfalarında, içeriğinden ve çıkan derslerden ürke ürke öykünü anlatacağım senin. Şimdiye kadar yapamadım bunu; çünkü ne zaman bir girişimde bulunmak istesem, gözyaşı sağnakları iniyordu kağıdın üzerine ve parmaklarım titriyordu, ve elbette yaşlılıktan değil. Ama, bunu göze almak istiyorum sonunda. Senin büyük mutsuzluğunu her düşünüşümde, bir kadından daha güçlü olmadığım, küçük bir kız gibi kendimden geçtiğim için kızıyorum kendime. Uyu, hep uyu, ama açma gözlerini! Her gün, senin için Tanrı'ya yakarmayı unutmayacağım (kendim için olsa kesinlikle yakarmazdım.) İçin rahat olsun!"

Lautréamont / Maldorur'un Şarkıları
Gece Yayınları

2 yorum:

Avram dedi ki...

" Her zaman aklım başımdadır, sizin yanıltmak istiyordum demin. Ve bir cinayet işlediğimde ne yaptığımı bilirim; başka bir şey yapmak istemiyordum aslında; saçlarımı ve harmanimi savurturken kasırga, bu kayanın üzerinde ayakta durmuş, yıldızsız br göğün altında, geminin üzerine saldıran fırtınanın gücünü coşku içinde seyrediyordum.."

Çalardım.. Yani, eğer rafın başında dolanıp dolanıp gelmeme ve orada artık ayaküstü okumama izin vermediğinde tezgahtarlar (henüz alarmlı kapılar falan yoktu o zamanlar) itiraf ediyorum çalardım. Param olmadığında, alamadığımda. Etiketleri de hâlâ sevmem..Sökerim.

beenmaya dedi ki...

metinler yazdım toplasan hepsini hiç
keşke yalnız bunun için sevseydim seni...

Related Posts with Thumbnails