29 Eylül 2011 Perşembe

Sulhi, Bir Acayip Adam


Sulhi Saygılı. Dünyanın en sıradan insanı. Sadece konuşarak dikkatinize mazhar olabilir, sadece sesi kalır kulaklarınızda. Hani yüzünü görsen "Hah, bu Sulhi" diyemezsin, her nazıma katlanan sevgili okur!

Sulhi işte, otobüs bekler, çay demler, en çok geçmişte yaşar (Ah Sulhi, senin de mi en büyük hazinen geçmişin!), kimseye okutmadığı şiirler yazar, psikolojiye inanmaz ama Hasan'a inanır. Her dediğine inanır Hasan'ın. Bir Ender'le Çetin değiller belki. Ama başkadır Sulhi.Tadı başka, acısı başka, sesi, sözü, hiç görmediğim o  gülüşü başka.

Arada aşık olur Sulhi, ilginç isimli kızlar bulur. Nesteren gibi. Sulhi'nin aşık olmaktan daha güzel yaptığı tek eylem, vazgeçmektir. Pek güzel vazgeçer Sulhi. Unutmaz, nasıl bir vazgeçiştir bu anlamazsın canım okur. Üzülürsün Sulhi'ye, öyle naiftir ki kıyamazsın iç çekişlerine.

Günlük tutar Sıska Sulhi. Konuşamadıklarını yazar. Kendine anlatır, Hasan haricinde edebiyata inanır bir de. Bu dünyada şiirden ve denize doğru giden bir trende Ritsos üzerine konuşmaktan daha güzel bir şey yoktur Sulhi'ye göre.

Serbest ama çok serbest muhasebecidir Sulhi. Bir gün çalışmaya çalışırken radyoda bir programa tesadüf eder. O tesadüfler ki eserleri her yerde! Veciz Sözler'e katılmaya karar verir Sulhi. Bir kelime / Bir cümle. Bu akşamki cümlemiz "beklemek" der radyodaki ses, "İnsan beklerken nefes almaz, yutkunur.." der Sulhi.

Tahmin ettiğin üzre bir roman kahramanı Sulhi. Ne var yani, biz (biz, ne korunaklı bir zamir) kahramanları romanlarda buluyoruz bu Çiğlik Çağı'nda. Sen de tanış Sulhi'yle, belki üşengeç nosta'dan çook daha önce tanışmışsındır bile.

Barış Bıçakçı
Veciz Sözler / İstanbul 2002
İletişim Yay.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails