9 Ağustos 2010 Pazartesi

"yaktığımdan daha büyük ateşlerde yandım..."


ateşler, m. yourcenar'ın deyişiyle bir aşk şiirleri derlemesi ya da belli bir aşk mefhumuyla birbirine bağlanmış bir dizi lirik düzyazı.
bazı kitapları okumak cesaret işidir. okumakla kalmaz, sünger gibi içinize çekersiniz onları. ateşler'de tıpkı öyle. içinize işleyen ve hatta içiniz olan kitaplardan.

siz kitabı okumaya başlamadan önce, bir kaç derin nefes egzersizi yapın, şöööyle bir sayfaları karıştırın, baktınız gözünüze çarpanlar kalbe ağır gelmiyor, başlayın. zira yourcenar'ın ilk cümlesi şu: umarım bu kitap hiç okunmaz.


"aramızda aşktan daha büyük bir şey var: suçortaklığı."

"yalnızlık... onların inandığı gibi inanmıyorum, onların yaşadığı gibi yaşamıyorum, onların sevdiği gibi sevmiyorum... onların öldüğü gibi öleceğim."

"alkol ayıltıyor. birkaç yudum konyaktan sonra, artık seni düşünmüyorum."

"anne olur: vicdan azabı doğurur gibi doğurur çocuklarını."

"korkacak bir şey kalmadı. dibe vurdum. senin kalbinden daha aşağıya düşemem."

"ne kadar değişsem de talihim değişmiyor. her şekil bir çemberin içine yerleştirilebilir."

"çocuk bir rehinedir. hayat bizi elinde tutar.
aynı şey bir köpek, bir panter veya ağustosböceği için de geçerli. leda şöyle demiş: bir kuğu aldığımdan beri intihar etmekte özgür değilim artık."

"artık kendini feda etmemek, hâlâ kendini feda etmektir. fedakarlığını feda etmektir."

"iğrenç bir umut var hâlâ içimde. kendime rağmen, içgüdününsürekliliğinin tökezlemelerine bel bağlıyorum; bu da, yüreğin yordamında, dalgınlıkla isimleri, kapıları şaşırmakla eşdeğer. dehşet içinde sana, camille'in ihanetine uğramanı, claude'un yanında başarısız olmanı, seni hippolytos'tan uzaklaştıracak bir rezalet olmasını diliyorum. herhangi bir ayak sürçmesi seni vücudumun üzerine düşürebilir."

"aşk bir cezadır. yalnız kalmayı beceremediğimiz için cezalandırılıyoruz."

"delinin suçu, kendini tercih etmesidir. bu tercihi; öldürenlerde tiksinti verici, sevenlerde ise dehşet verici buluyorum. sevilen varlık, bu cimrilerin gözünde parmaklarıyla sıkıca kavradıkları bir altın paradan farksız. bir tanrı yalnızca, bir şey... seni bir nesne haline getirmeyi kabul etmiyorum, bu sevilen nesne olsa bile... "

"hiçbir şeyden korkmamak mı? senden korkuyorum."

"mutlu olmak ne tatsız olurdu!"

"insan, hayatındaki her büyük olay karşısında bakirdir. acımla nasıl başa çıkacağımı bilmemekten korkuyorum. "


"hayatımdan dolayı kimseyi suçlamasınlar."

"yaktığımdan daha büyük ateşlerde yandım... yorgun bir hayvanım, alevden bir kırbaç böğrüme iniyor. şairlerin metaforlarının asıl anlamını buldum. her gece kendi kanımın yangınında uyanıyorum."

ateşler, m. yourcenar, metis 1997

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails