19 Aralık 2010 Pazar

Ve karşınızda Huhg Lauire!


Aksi, geçimsiz, sabırsız, uyumsuz, hazır cevap, topal, dağınık, okur, çizer, bağımlı, gitarist, asosyal, yalancı, egoist, piyanist, aşk düşmanı, deha, narsist, doktor! Veee karşınızda House.. Greg House!

House’ı nefes almadan seyrederken insan kendi kendine şu soruları illa ki soruyor, “Bu adamın nesine hayranım?! / Çevresine karşı son derece umursamaz, hayata karşı bu denli ciddiyetsiz bir adam hayran olunan bir tanrı olmayı nasıl beceriyor?!” Bu soruların cevabını henüz bulamadım. Bulacak gibi de durmuyorum. Cevaplara meyletmeye pek meraklı değilimdir. İşin aslı bu galba! Sevdiğim adamları “neden” sevdiğimi düşünmeyi pek sevmiyorum . Ama şundan eminim, benim sevgililerim sevgisiz adamlardı! Bu konuda anlaşalım ey okur, House’da öyle!

House deyip duruyorum, bu adamın bir ismi var ya hu! Karakterin, oyuncunun adının önüne geçmesi ve hatta “gerçek” adını unutturması ne acıdır oysa! Hugh Laurie, House olmaktan, ödüllü bir oyuncu olmaktan öte bir yazar. Bu satırlar seni sadete götürecek, merak etme okur! Ve işte bu yazarın kitabı artık Türkçede! Nihayet kavuştuk birbirimize. Henüz yeni başladım, ama yakındır son sayfaya geldiğimde sana anlatacağım şeyler!

Bir kitabı eline aldığında tüm seslerin susması, kalbinin "güm güm" çarparak göğüs kafesine tehditler yağdırması, "dayanamıyorum, çıkıcam ulan!" der gibi atması nasıl bir histir bilir misin sevgili okur?! Ben bilirim. Adı şu an lazım olmayan üç beş yazar tanıdım bana "bu"nu hissettiren. Yeni çıkan kitaplarını elime aldığımda çığlıklar attım, bağırdım, tepindim! Huhg Laurie de onlardan biri. "The Gun Seller" (Silah Tüccarı) bi'kaç sözcük oyunundan, altı çizilmesi muhtemel uzun cümlelerden daha başka / daha fazla bi'şey vaat ediyor bana. Avuçlarıma sığacak küçüklükte olan bu "şey" yalnızca bir "kitap" olamaz değil mi ey okur?! Böylesi çok saçma!

Pembe gözlüklü nosta, Wonderland'dan bildirdi.

Okuyun, okutun!


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Kadınları bilmiyorum ama bende bu adamı seviyorum.
Belki de hiç bir işi sallamadığından veya en ufak bir ayrıntının es geçmediğinden olsa gerek.
Kitap hakkında yorum da bulunmayacağım, önümüzdeki maçlara bakacağız:)

nosta dedi ki...

House'ı seviyoruz çünkü asla onun gibi olamayacağız! bu "acı" gerçekle er geç yüzleşecektik creep!

Related Posts with Thumbnails