1 Ekim 2010 Cuma

Ölü Ruhlar Ormanı Değil, Kötü Ruhlar Karmaşası

"üç kurban. bir hemşire. bir sitogenetikçi. bir heykeltraş. otistik eğilimleri olan bir katil. nikaragua'da bir kan transfüzyon laboratuvarı. arjantin'de bir tarım enstitüsü. şüphesiz bir çocuğu -ve bir travma sahnesini- tasvir eden, çalınmış bir heykel. managua'ya uçmuş bir psikiyatr. tüm bu olanların peşine düşmüş, yalnız, aşksız ve derin depresif kadın bir yargıç."




grangé'e vefa borcumu ödemek için okuduğum ölü ruhlar ormanı'nın kapataslak konusu bu. kitap, macera-gerilimden ziyade, felsefe-tarih-macera adı altında tuhaf bir türe ait. biz grangéseverler biliyoruz adamın tarzını, tamam, çok bilir, çok okur, çok anlatır ama bu kez olmamış. grangé bu kez anlatmamış, kusmuş. koloni'de de yaptı bunu, "du'bakalım bi dahaki sefere" dedim ama beklemekle pek bi'şey olmadı.

bir kere kitabın kapağı iğrenç, o ne öyle 0-7 yaş korku kitabı yazmışsın gibi. o nedendir ki oricinil kapağı kullandım (o bile çok kötü) sonra konusu, en başından belliydi olayların böyle sonuçlanacağı. az buçuk grangé'e bulaşan insan tahmin ederdi yani. okumayanlar için bazı ayrıntılara girip tat kaçırmıycam.

sevgili grangé almış freud'un totem ve tabu'sunu arkasına başlamış yazmaya. hele kitaptaki name droppingler delirtti beni. bergman, lacan, foucault, truffaut, klimt, rené girard (böyle gidiyor bu sıra) ohh herkesi toplamıştı totem ve tabu'nun başına. düşündüm taşındım, sevemediğime karar verdim. bu kez de olmadı grangé.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails