4 Ocak 2011 Salı

Ömrümce Hep Adım Adım

Geç kaldığım daha kaç film var?! Bu sorunun cevabını elini vicdanına koyup söyleyebilir misin bana okur? Bu kalabalığa, bu içimden sesler korosunun gürültüsüne, bu koşturmayaca yenilen ve zaman geçtikçe zihnimin kuytularına gömülen, adı sanı unutulan kaç film? Duymak istemiyorum bu sorunun cevabını.. Zira cevapları bilmek kimi mutlu yapmış ki?! Sorular mı, onlar laf olsun diye soruluyor!

En klişe haliyle açıklayayım. (ki klişelere ba-yı-lı-rım!) İnsanlar 2'ye ayrılır. Ya bugünü hiç yaşamasaydık diyenler, keşke bugünü yaşamasaydık diyenler. Ben çoğu zaman ikinci gruba dahilim. Ama bu filmin kahramanları "ara"da kalmışlar.

Yollarını şaşırmış insanları, bir baltaya sap olamayanları, anlam arayanları pek severim. Bu film bittiğinde "neden bunca zaman ertelemişim ki seyretmeyi" demem bundandır.

O sızı hiç geçmeyecek biliyor musun?
Biz hiç doymayacağız.


Oldukça sıradan dört kişi. Oldukça sıradan iki çift. Arkadaşlar. Birlikte takılmaktan, içmekten, konuşmaktan mutlular. Evet, ne kadar yakın olsalar da "ara"larında aşılmaz olan o "mesafe" yine de var. Sadece bu mesafe yok bu filmde. Y-ara var mesela, hem de birden çok, kapanmaz yara. K-ara var, sır demek olsun bu, simsiyah ve daima gizlenen geçmiş. N-ara var, sarhoş olmaya gerek yokken atılan çığlıklar, iç çekişler. M-ara var, esrarlı, tuhaf, hüzünlü kadın.

Ender: "Değişmem lazım abi, bak kırkımıza geldik. Ben lisedeyken hep iyi şeyler yapacağımı, önemli bir adam olacağımı düşünürdum. Bir de şimdiye bak, bırak bir baltaya sap olmayı bir kadını sevmeyi bile başaramıyorum."

Selda: "Yoook, ben bırakamam onu. O daha çocuk. Ben onu bırakırsam ölür o. O beni bırakırsa da ben ölürüm."

Veli: "Ben tüm hayatımda dengeyi aradım. Şimdi herşey sanki bir telin üzerinde. Bak buraya! Şurda bebek var, sen burdasın, ben hemen yanındayım, Selda bana bağlı, onun yanında Gül var. Bunu bozmana izin vermem, anladın mı?"

Gül: "Halimize baksana, oturmuşuz burda, senin sevgilinle benim karımdan bahsediyoruz. Sence biz o kadar masum muyuz?"

Ümit Ünal'a nezninizde saygılarımı sunuyor, Erdem Akakçe'ye olan hayranlığımı bi'kez daha dile getirmek istiyorum sevgili okur!

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails